1. Anasayfa
  2. Bilgi

Hamilelikte kansızlığa dikkat!

Halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı gibi şikayetlerle belirti veren kansızlığın tespiti, hamilelik döneminde oldukça önemli. Erken doğum, gelişim geriliği, düşük doğum ağırlığı, anne ölümleri gibi pek çok riske yol açabilecek kansızlığın anne ve bebek sağlığı açısından yakından takip edilmesi gerekiyor.  Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Meral Sönmezer, hamilelikte kansızlık ile ilgili merak edilenleri  anlattı.

Hamilelikte kansızlığa dikkat!
0
Kansızlık olarak bilinen anemi, vücudumuzdaki organ ve dokulara oksijen taşımak için yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresi (alyuvar) bulunmadığı zaman ortaya çıkar. Kadınlar, adet döngülerinde düzenli olarak kan kaybetmelerinden dolayı, anemiye erkeklere göre daha eğilimli. Anemi riskini arttıran hamilelik döneminde ortaya çıkan anemi ise tedavi edilmediği takdirde anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkiliyor.

Hamilelikte kansızlık nelere sebep olur?

 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Meral Sönmezer, hamilelikte hemoglobin seviyesi 11 mg/dl’nin altındaysa anemi kabul edildiğini belirterek, “Hamilelikte kansızlık, en sık demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak görülmektedir. Bu nedenle kansızlık eksiliğin durumuna bakılarak; demir, folik asit ve B12 vitamini desteğiyle tedavi edilebilmektedir.” dedi.  Dr. Meral Sönmezer, hamilelik döneminde yaşanan kansızlığın:

-Erken doğum riskinde artış,
-Doğum sonrası kanama riski,
-Rahim içi gelişme geriliği,
-Düşük doğum ağırlığı riskinde artma,
-Doğum sonrası annede enfeksiyon riski,
-Doğum sonrası annenin iyileşmesinde gecikme,
-Doğum sırasında yaşanan normal kan kaybının anemik kadınlarda tehlike yaratacak boyuta ulaşması,
-Anne ölümleri gibi ciddi riskler ve tehlikeli sonuçlar taşıdığını belirterek; anne ve bebek sağlığı açısından kan değerlerinin çok iyi takip edilmesi gerektiğini ifade etti.

Hamilelikte kansızlık belirtileri nelerdir?

Dr. Meral Sönmezer, aneminin halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, saç dökülmesi, tırnakların incelmesi, kırılması, mide-bağırsak problemleri,  baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, uyku düzeninde bozukluk gibi belirtileri olduğunu kaydederek; sözlerine şöyle devam etti “Anne adaylarında bu belirtilerin görülmesi veya rutin kontrollerde gözlemlenmesi halinde demir değerlendirilmesi yapılır. Demir eksikliği var ise nedenlerinin iyi araştırılması gerekir. Demir eksikliği ciddi risklere yol açsa da, aşırı kullanımı da vücutta kanserojen hücrelerin çoğalmasına neden olur. Bu nedenle dışarıdan yapılan takviyeler mutlaka bir uzman kontrolünde olmalıdır.”

Hamilelikte kansızlık tedavisi

 

Hamilelikte anemi teşhisinin kan tahlili ile konulduğunu kaydeden Dr. Meral Sönmezer, “Eğer planlanmış bir gebelik söz konusu ise hamile kalmadan önce kan tahlili yaptırılarak hemoglobin seviyesi belirlenir. Beklenmeyen, süpriz bir gebelik durumunda ise gebeliğin ilk haftalarında yapılacak kan tahlili ile de hemoglobin seviyesi ölçülebilmektedir. Böylece gebeliğin erken dönemlerinde ölçülen hemoglobin ve ferritin düzeyleri ile demir eksikliği saptanmaktadır. Anne adayının kan demir düzeyleri normal olsa da, gebeliğin ikinci yarısından itibaren takviye demir verilmezse, kan değerleri hızla düşecektir. Dolayısıyla kan sayımında değerleriniz normal olsa da, en geç 20. haftadan sonra demir takviyesi gerekmektedir.” dedi.

“Anemi geçse de tedavi devam etmeli!”

Hamilelikte anemi tedavisindeki amacın, anne adayının demir depolarının yeniden doldurulması olduğunu vurgulayan Dr. Sönmezer, sözlerine şöyle devam etti: “Dolayısıyla demir takviyeleri ile desteklenen, demir açısından zengin bir beslenme programı uygulanır. Hamilelik süresince fetüs ve plasentanın ihtiyaçlarının artması ve kan hacmindeki artıştan dolayı, anne adaylarının bu süreç boyunca gebelik öncesi dönemden 2 kat daha fazla olan, 4 mg demir ihtiyacını karşılaması gerekir. Hamileliğin ikinci yarısından sonra artan bu demir ihtiyacı günlük ortalama 6-7 mg kadar olup, toplamda gebelikteki günlük demir ihtiyacı 30 miligrama ulaşır. Bu nedenle gebelik sürecinde en az günlük 27 miligram demir takviyesi idealdir. Bu dönemde kırmızı et tüketimi ve C vitamini içeren gıdaların alınması ihmal edilmemelidir. Demir depolarının dolmasını sağlamak amacıyla, anemi iyileşse bile tedavi 3 ay daha devam ettirilir.”

“İlacı yemek sonrasında almak yan etkileri yok eder”

“Kansızlık tedavisi sırasında; bulantı, kusma, ishal, kabızlık, midede rahatsızlık gibi yan etkiler görülebilir. Bu tarz yan etkilerin gözlenmesi halinde, yan etkilerin en aza indirilmesi için demir hapları yemeklerden sonra alınabilir. Anemi tedavisi sırasında anne adayları, demir emilimini azaltan süt ve süt ürünleri, kalsiyum tuzları, çay ve kahve gibi besinlerin tüketimine ve antiasit türevi ilaçların alımına dikkat etmeli ve bunları demir içeren gıdalarla birlikte tüketmemelidir. C vitamini, demir emilimini artırmaktadır. Bu nedenle demirin emilimini artırmak için demir ilaçlarının portakal suyuyla ve aç karnına alınması daha uygun olur. Bununla beraber kırmızı et, yumurta, baklagiller, tahıl, taze sebze, kuru meyve gibi demirden yana zengin gıdaların tüketilmesi de gerekir. Hamilelikte kansızlığa ve demir eksikliğine karşı gereken önlemlerin alınması oldukça önemlidir. Bu nedenle kontrollerinizi ihmal etmemeniz ve doktorunuz tarafından verilen vitamin ve demir ilaçlarını düzenli olarak kullanmanız gerekmektedir.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir